Bu aralar köşe yazılarıma özel hayatımdaki değişiklik hazırlıkları nedeniyle biraz ara vermek zorunda kaldım. Ancak, hafta sonu öyle bir olay yaşadım ki, paylaşmadan geçemeyeceğim. Ankara’da Kolej semtinden bir dolmuşa bindim. Amacım,
Gaziosmanpaşa tarafına ulaşabilmekti. Bilenler için özellikle paylaşıyorum ki, bu olay bir kenar mahallede yaşanmamıştır.
***
Dolmuşa biner binmez ilk dikkatimi çeken, şoför arkadaşın cep telefonuyla konuşması oldu. Arkadan para uzatılmasına illet olduğum için, ön tarafa kadar yaklaşıp parayı uzattım. Konuşmasına devam ederken dolmuşu süren, sinyal veren, vites değiştiren arkadaş; onca işinin arasında benim para üstünü de vermeyi başardı.
***
Durun, şoförün yetenekleri bununla da bitmiyor...
Telefondaki kişi ya da kişilerle, “Müslüman ile Müslim arasındaki fark üzerine bir konuşma” yapıyorlardı. İlginç olan, şoförün konuşmaktan ziyade, vaaz verir gibi konuşmasıydı. Cümleleri alışkın olmadığım bir tarz ile vurgularken, bazı kelimeleri “...cemaat-i müsliminnnn” şeklinde uzatması ve hemen arkasında oturan yaşlı teyzenin de dikkatle dinlemesi, hatta arada sorular sorması, şoförün hem teyzeye cevap vermesi hem de telefondakine anlatmaya devam etmesi olaya bir sempozyum havası katıyordu.
***
Telefondakiler ile yaklaşık on beş cümleyle selamlaştıktan sonra telefonu kapatması ve dolmuştakilere “Tüm bunlar şeytandan oluyor, şeytan bizi aldatıyor! Dikkat etmek lazım, kanmamak lazım!” deyince, dayanamadım: “Şoför bey, diğer tarafı kurtarayım derken bizi bu taraftan edeceksiniz, önünüze baksanız artık!” dedim.
***
Muhtemeldir ki, ters bakışlarından anladığım kadarıyla, yaşlı teyze ineceği yeri şoföre sormasa, benim şeytanım da şoför kılığında karşıma çıkmış olabilirdi. Biraz gerginlik, biraz sessizlik içinde bir zaman yol aldıktan sonra trafik ışığında şoför bey lütfedip durdu. Bu arada, ineceği yeri cep telefonu aracılığıyla bir başkasından teyit eden yaşlı teyze, şoföre “Ben burada inecekmişim, hani daha vardı?” diye sordu. Maaşı yetmediği için akşamları ikinci işine çıkmış bıkkın adam edası içindeki şoförden cevap gecikmedi: “Sorduğunda daha vardı teyze!”.