İyi ki varsın Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti

1994’ten bu yana türlü aralıklar ile birlikte sürekli bu mesleğin içinde, çok büyük bölümünde Gebze’de ve hayatın içindeyim. Şahsım adına ifade ederim ki yerelde ve genelde çok sayıda, farklı renklerden iktidar gördüm ama hiçbir dönem basının bu kadar baskı altında tutulduğuna tanık olmadım. Aleni şekilde diktatör olduğunu son icraatı ile kanıtlarken Cumhurbaşkanlığı’nın da elinde bir oyuncak olduğunu aleni şekilde ispat eden Erdoğan’ın bu tavırları ne yazık ki giderek yerele de yayılmakta, yerelimizde de yeni Erdoğanlar, potansiyel yerel diktatörler türemektedir.

Öncelikle şunu ifade etmek isterim. Yerel seçimin hemen ardından Bölge Haber Gazetesi’nden de ayrıldım. Bu mesleğin en istikrarsız çalışanı olarak, sigorta prim günlerimin dolmasının da getirdiği rahatlıkla yoluma bağımsız devam etme kararı aldım. Dışarıdan iş üretmek için anlaştığım Çayırova Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Ercan Kurt’a o esnada, daha anlaşmadan önce yerel seçim döneminde sergilediği yayın anlayışını benimsemediğimi ve eleştirdiğimi açık yüreklilikle söyledim. Bugünse aynı açık yüreklilikle şunu söylemek durumundayım ki Şevki Demirci’nin sergilediği tutum ve davranış, tek kelimeyle yerel diktatörlüktür. Şayet bu ülkede AKP’li Belediye Başkanları bulundukları il ve ilçelerde Başbakan ama sadece AKP’lilerin Başbakanı olan Erdoğan gibi Erdoğancılık, diktatörcülük oynamaya devam edecekler ise vay halimize.

Bu ülkede, ilimizde, ilçelerimizde herkes her yere aday olabilir ve seçilebilir. Şahsım adına Gebzespor Kulüp Başkanlığı döneminde tanıdığım Şevki Demirci ile bugünkü Şevki Demirci arasında dağlar kadar fark olduğunu ifade etmek durumundayım. Henüz yerel seçim döneminde sergilediği –bence- bir yanlıştan ötürü şahsına atfen, “Bir makam için değer mi?” diye yazmıştım Demirci’ye. Yanıtını pratikte almış oldum: “Bir makam için insanın kişiliğini, kendisini kimyasını değiştirmesine değer” diye yanıt verdi Demirci…

**

Ve bu satırları yazdığım süreçte üyesi olduğum ve üyesi olmaktan her zaman onur, gurur duyduğum Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti’nin konuya dair yazılı açıklaması, Başkan vekilimiz Çetin Gürol imzası ile geldi. Açıklamada, “…Çayırova Belediyesi’nin işyeri ruhsatlarını denetlemesinin yasal bir prosedür olarak mı, yoksa belediye aleyhinde yayın yaptığı gerekçesiyle mi denetlendiğinin açıklığa kavuşturulmasının önemli olduğunu düşünmekteyiz. Ruhsatsız çalışmanın kesinlikle yanında olmayacağımızı ancak ruhsat işlemleri yapılması konusunda da verilen sürenin makul olması gerektiğini düşünüyoruz…” ifadesi de yer almaktadır.

İşte bu tam zamanlı müdahale ve tavır özellikle biz Gebzeli gazeteciler için kapak olmalı. Bu aleni yerel diktatörlük ve baskıya karşı bir sözüm ona “sivil toplum örgütü”; bir sözüm ona gazeteci “örgütü”nün tavrını çok merak ediyorum.

Başkanlığına, kongresinin ne zaman gerçekleştiğini üyeleri dahil hiçbir gazetecinin bilmediği kongrede Abbas Sır’ın getirildiği Marmara Gazeteciler Derneği – MAGDER’in tutumunu çok merak ediyorum.

Onlar ki aslında dernekleşmeye gitmeyecek bir yapılaşmayı Gebze Gazeteciler Birliği’nden şu veya bu gerekçeyle dernekleştirdiler.

Onlar ki elden dolaştırdıkları dernek defterlerine attırdıkları imzalar nezdinde yaptıkları çok “demokratik” “kongreler” ile Murat Dağdeviren, İltufat Necefli, Şenol Aydın ve nihayetinde Abbas Sır başkanlığında yollarına devam ediyorlar.

Onlar ki her fırsatta Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti’ne sözüm ona yüklenirken yakın tarihteki bir kongre öncesi yönetime Gebze’den aday girmemesi için yapmadık cambazlık, çevirmedik film bırakmadılar ama başarılı olamadılar. Nihayetinde tırnağım kadar sevmediğim Volkan Yüksel’in tek aday olduğu kongrede, Yüksel’e önerdiğim isimlerin önüne geçmelerinden esasla, “Cemiyet yönetimi Gebzesiz olamaz” duruşumla sevmediğim bir adamın listesinden şahsımı o dönem yönetime girmek zorunda bıraktılar. Sayelerinde meslek hayatım boyunca bir bakış açısıyla onur duyduğum, bir bakış açısıyla utandığım bir icraata imza atmama etken oldular. “Sağ olsunlar”, “var olsunlar” ama dernek hayatlarında bir kere olsun basın özgürlüğünden yana da var olsunlar.

Yerel seçim döneminde, “Başbakan’ı destekliyorum” diye Şevki Demirci dahil olmak üzere AKP’li adayların taraflığını değil taraftarlığını yapan Hedef Gazetesi’nin sahibi, Şevki Demirci’nin neredeyse kankası, MAGDER Başkanı Abbas Sır’ın bu yerel diktatörlük ve baskıya karşı kelamını, tavrını ibretle ve merakla izleyeceğim.

Ve her zaman inadına söyleyeceğim:

İyi ki varsın Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti…